30 Aralık 2008 Salı

YURT İÇİ KARGO !!!!!!!!YOK ÖYLE YAĞMA

"Sevgili dostlar. İşte bizler millet olarak hep bu yüzden kaybediyoruz. Kuyuya delinin biri bir taş atmış yüz tane akıllı çıkaramamış. Sevgili balcı kardeşim. Sana hediye kovan gönderiliyor olsa bence bu gönderinin ücretinin hediye olduğu için gönderici tarafından ödeniyor olması gerekir. Benim bildiğim hediyenin parasıda kargo ücretide hediyeyi gönderen tarafından ödenmiştir. Yine de aksini düşünecek olursak kargo firmaları gönderinin içerik değeri ile taşıma ücretini faturalandırmazlar. kilo veya hacmi üzerinden fiyatlandırırlar. Bu yüzden lütfen senden mantıklı düşünmeni rica ediyorum. Sözünü ettiğin gönderi bir arı kovanı değil de aynı ölçü ve kiloya sahip 100.000,00 ytl değerinde bir makina parçası olsaydı arı kovanı için talep edilen yine aynı ücret senden talep edilecekti. Lütfen yargısız infaz yapmayalım. Yurtiçi Kargo Türkiye'nin onuru gururudur. Kargo sektöründe lider ve bir okadar da dürüst ve prensiplidir. On binlerce kişiye ekmek veren Türk şirketidir. Ayrıca senin ithamlarının tam tersine Fransızların hissesinin bir kısmını satın almış bir şirket olup, dünyaya adını duyurmuş bir şirkettir. Övüneceğin yere bence sen koskoca kovanın parasını laf edeceğine küçücük kavanozlardaki bal fiyatlarını aşşağı çek çünkü doğanın mucizevi ve senin için maliyeti olmayan zavallı arıcıkların sırtından para kazandığını unutma. 48 lira ödeyeceğin kovandan 48.000 lira para kazanırsın sen. Son olarak on binlerce çalışanı olan, 24 saat içinde tüm araçlarının dünyayı üç kez tur atacak kadar kilometre yaparak harcadığı yakıt tüketiminin bir bedeli olacaktır sanırım. Bence reklam peşindesin dostum. Herkesin ilgisini çekip kendi ballarını tanıtmayı düşünüyorsun. Yazık ama çok yazık ve aynı zamanda çok ayıp ediyorsun. Ben bu memleketin bir evladı olarak Türkiye'de kurulan ilk kargo şirketi için ve onbinlerce insana ekmek veren bir Türk şirketi için sarf ettiğin bu kelimeleri asla kabullenmiyorum. Bence ileri geri ezbere konuşmandansa bir çok kurumsal firmanın neden Yurtiçi Kargo'yu tercih edip neden bu firma ile çalıştıkları konusunda araştırma yapmanı tavsiye ederim. Mutlaka fikirlerin değişecektir emin ol. Ayrıca Yurtiçi Kargonun bence bir tarihçesini de araştır. Umarım tekrar aynı sayfada laf uzattığın şirketten özür dileyeceksin.
18 Eylül 2008 Perşembe 13:32"
Bu yorum geçen sene Yurtiçi kargo için yaptığımız habere yapılmış daha bir sürü yorum var.
Biz yorum kontrolü yapmıyoruz ya .Bizim blok kargo firmalarının savaş alanı olmuş.Ama hep isimisiz yorumlar adını yazmaktan kaçan kişinin sözüne itibar olurmu bu taktir sizin.
Ben Yurtiçi kargodan şikayetimin nedenini açıkca yazdım.Bu savunmayı yapan sanırım o firmada bir çalışan ki beni mantıklı düşünmeye davet ediyor;mantık kurmam gereken konuları ben yorumdan çıkardım ve sıralıyorum
1.Eğer bu kovan sana hediye ise kargo parasını gönderen öder.(Mantıksızım ben ödedim )
2.Gönderiler hacim kiloya göre fiyatlandırılırmış(açıkca yazdım fatura 35 ds gönderi 18 ds)
3 .Göderilen 100.000 ytl değerinde bir eşya olabilirmiş
4.Fransızlarla bir kısım hissede ortaklığı varmış
5.Koskoca kovanın kargosuna itiraz edene kadar maliyeti olmayan küçücük kavanozun
fiyatını aşağı çekmeliymişim .Ben 48 ytl kargo ödediğim kovandan 48000 ytl kazanacakmışım.
Bu mantık bana bir şeyi hatırlattı.
Bir zaman önce suni dölleme konusunda bilgisi olduğunu söyleyen bir zat vardı.Bizler suni dölleme seti almayı düşünüyorduk ama bu setin hangi aletlerden olduştuğunu bilmiyoruz ya.
Bu zattan bir liste yapması ricasında bulundum.Günler geçti gitti bir gün sordum bizim liste ne oldu bu kadar zormu ki diye
verdiği cevap şu oldu:
-Şimdi siz bu seti alırsınız .arı ıslah edersiniz
eee
-ıslah edilmiş anaları bilmem kaç dolardan satarsınız
eee
-BENİM PAYIM NE OLACAK.
Yurt içi kargo da bana getirdiği kovandan sıfır maliyetle üreteceğim baldan kazanacağım parayı hesaplayıp ona göre kargo parası alıyor sanırım.
Ben reklam peşindeymişim yurt içi kargoyu kötülediğim için bal satışlarım artacakmış

Ey yurt içi kargo:
%kaçın fıransızmış umurumda değil.Sermayenin rengi yeşil değilmiş o da umurumda değil
Benim bugünlere 8-10 ytl taşıttığım bir kovanı bir yıl önce 48 ytl ye taşıdın.Fırsatcılık yapıp beni madur ettin. Bir yıl boyunca onlarca kargo işim oldu.Tek dikkat ettiğim konu "yurtiçi kargo olmasın" dı.Kendinizi saçma düşüncelerle savunmayın boş yere.İnsanlara hakaret ederek su yüzüne çıkmaya çalışmayın.Şapkanızı önününüze koyup düşünün.Fiyat politikanızı gözden geçirin,fırsatcılık yapmayın.Ve kendinizi savunurken isimsiz yorumlar atmayın.İsmini yazmaktan çekinen kişinin lafına kimse itibar etmez......................................

15 Aralık 2008 Pazartesi

Katıklı Hapis ustası YUSUF GÜRBÜZ

GÖRÜNMEZ KAZA

Rize de kaza geçiren bir işci olayı ayrıntıları ile anlatmak için,şantiye şefine bir mektup yazmış.
Okuyunca klasik karedeniz fıkralarından sandım ama değilmiş birebir gerçekmiş ....
"Sayın şantiye şefim;iş kazası tutanağına planlama hatası diye yazmıştım,bunu yeterli görmeyerek ayrıntı istemişsiniz.Şu anda hastanede yatmama sebep olan olay aynen aşağıdaki gib olmuştur.
Bildiğiniz gibi ben duvar ustasıyım.İnşaatın 6.katındaki işimi bitirdiğimde biraz tuğla artmıştı,yaklaşık 250 kg kadar olduğunu sandığım bu tuğlaları aşağıya indirmem gerekiyordu.Bunun için bir varil buldum ona sağlam bir ip bağladım.6.kata çıkıp ipi bir çıkrıktan geçirerek ucunu aşağıya saldım.Tekrar aşağıya inip ipi çekerek varili yukarıya çıkardım.İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp,tekrar yukarı çıktım.Tüm tuğlaları varile doldurup aşağıya indim.İpin ucunu çözünce kendimi havalarda buldum:Ben yaklaşık 70 kiloyum 250 kiloluk varil aşağı düşerken beni yukarı çekti,heyecandan ipi bırakmayı akıl edemedim.Yolun yarısında dolu varille çarpıştık.Sanıyorum sağ iki kaburgam bu esnada kırıldı.Tam yukarı çıkınca iki parmağım iple çıkrık arasında sıkıştı,böylece parmaklarımda kırılmış oldu.O sırada yere çakılan varilin dibi patladı ve tuğlalar yerlere saçıldı.Varil hafifleyince ben aşağıya inmeye varil yukarıya çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine çarpıştık,sol bacağımın kaval kemiği de o anda kırıldı.Can havliyle ipi bırakmayı akıl ettim ve yaklaşık 3.kattan aşağı düşerek yere çakıldım.Sol kaburgalarımla sağ bileğimde o anda kırıldı sanırım.Başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin hızla üzerime geldiğini gördüm.Kafatasımında böyle çatladığını düşünüyorum.Bayılmışım....
Gözümü hastanede açtım,Allah ın herkesi böyle görünmez kazalardan korumasını diler hürmetle ellerinizden öperim.Duvarcı ustanız Cengiz Sarıgül

13 Aralık 2008 Cumartesi

BAMBUS ARISI


Bayram münasebetiyle altınova ya gitmiştik ailece.Kardeşimin bahçesinde kurban bayramını geçirip,kurban vazifesini yerine getirdik.Bahçenin bakım işini emekli olan eniştem ve ablam yapıyor.Bahçede kendilerine ait bir ev ve 5 dönüm üzerinde yüzlerce ağaç var.Geçen sene yaptığımız ziyaret dönüşü bir bal kabağı hediye ettiler ki:arabanın bagajına zor yerleştirdim(Benim arabanın bagajı 2 kovan ailesi alıyor).Bu arada enişteninde bir arı ailesi var.Bayram boyunca benim eğlencem de bu arı ailesi oldu.Ordaki iklim şartlarını görünce,baharda arıları buraya getirebilsem dönüşte arılara 6-7 kat atarım diye düşünmeden edemedim.Resim merakım pek yok bu yüzden fotoğraf makinamı yanıma almayı unuttum.Ama bahçede rasladığım bambus arılarını görünce pişman oldum.Cep telefonuyla birini resimleyebildim.O kadar çok bambus arısı vardı ki.Sanırım çevrede bulunan çok sayıdaki seralarda kullanılmak üzere yetiştiriliyor.Tabiatın güzelliği beni oralara çekiyor,yamaçlardan bir kaç dönüm yer almaları için talepte bulundum.Rizeli bir dostum beni rizeye götürüp gezdirmek istiyor eğer gidersem orlardan gelemem herhalde.Doğa ya olan düşkünlüğüm mutlu huzurlu yaşantımın en büyük nedeni galiba.

4 Aralık 2008 Perşembe

KATILMIYOR DEĞİLİM

Şiş li'deki bir dürümcünün reklam broşüründen harfi harfine aktarılmıştır. --------------
Diyet, perhiz, rejim gibi faaliyetler hedefte Türk delikanlılarının ve genelde de Türk milletinin devamını engellemek için dış mihraklar tarafından gündeme getirilmiş şuurlu bir düzmecedir. Gaye, eskiden bir koyunu, bir oturuşta götüren dev gibi babayiğit atalarımızı ve tarlada doğum yaptıktan sonra bebeğini kundaklayıp, elde orak tarlada çalışmaya devam eden Türk kadınlarını; kalori hesaplayan, hapşırınca yatağa giren, fitness ve aerobik yapan çıtkırıldım tiplere dönüştürmek ve büyük Türk ırkını Çinliler, Japonlar gibi sıska, zayıf ve sağlıksız bir ırk haline getirmektir. İcabı halinde 240 kiloluk top mermisini tek başına namluya süren bir babayiğidin, kalori hesaplayan, yoğurtlu kebabı reddeden b ir züppe haline getirilmesinden daha büyük bir soykırım olabilir mi? İç yağının, kuyruk yağlarının, anamızın Vita yağının kolestrol yaptığı palavradır. Kolestrol, kebapları yedikten sonra iki şişe soda içerek ayarlanabilecek bir gaz durumudur. Sakın bu oyuna düşmeyin. Feminizm, kadın hakları, çevre şuuru ve eşitlik adı altında Türk kızlarının akılları çelinerek, yemek yapmayı bilmeyen, bizim istikbalimiz olan yavrularını, abuk subuk yiyeceklerle yetiştirecek, damak zevki gelişmemiş, sunta kılıklı diyet bisküvilerini yiyecek sanan bir hale getirmişlerdir. Ayrıca kör olası dış mihraklar, bu kızlarımıza kebap, soğan, çiğ köfte vb. Lezzetleri yiyen, bardak bardak şalgam suyu içen yiğitlerimize hanzo-kıro gibi sıfatlar takmayı öğretmişlerdir.Ayrıca son yıllarda moda gibi gösterilmeye çalışılan Çin mutfağı diye birşey yoktur. Bu sözde mutfak, acaip zerzevat ile acaip mahlukatın, wog adı verilen bir tencerede yarı pişmiş yarı çiğ olarak hazırlanıp insanlara eziyet olsun diye sopalarla yenmesinden ibaret bir hokkabazlıktır. Sakın kanmayın, sakın yemeyin. Helal değildir! Unutmayın su uyur, düşman uyumaz!

3 Aralık 2008 Çarşamba

YENİ ARILIK TAM BİR KLASİK


YENİ ARILIK

Yeni arılığımda bahar çalışmaları şimdiden başladı.Mevcut arılığıma 12 km uzaktaki bu mekan iklim olarak çok farklı.25-30 gün önce bahar geliyor.İlk uçuş sonrası tüm arılar buraya taşınacak